Özgür-Der Genel Başkan yardımcısı Kenan Alpay, İHH Başkan Yardımcısı Osman Atalay ve uluslar arası ilişkiler uzmanı Emre Uslu Ülke Tv’de Banu Yüm’ün konuğu oldu.
Mısır’da Mursi yönetimine karşı Genelkurmay Başkanı Sisi önderliğinde gerçekleştirilen askeri darbe canlı yayında tartışılıyor.
Mısır’daki askeri darbenin gelişim süreci ve muhtemel sonuçlarını değerlendiren yorumcular bölgenin ve İslami hareketlerin geleceğini tartışıyorlar.
Kenan Alpay, askeri darbenin iç ve dış aktörleri arasında gerçekleşen koordinasyona şöyle değiniyor:
“Seçimleri ve halkın iradesini silahla sindirmekten başka çözümleri yok. Batılı ve Batıcı siyasi hareket ve aktörlerin askeri darbeler için zemin hazırlamaktan başka çaresi bulunmuyor.
Mısır’da darbe yapmakla Türkiye’de darbe yapmak arasında bizim açımızdan herhangi bir fark yok. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, Balyoz, Ergenekon vs. gibi süreçler sadece Türkiye’nin değil tüm İslam coğrafyasının maruz kaldığı benzer askeri müdahale ve tuzakları işaretlemektedir.
Yolsuzluk ve baskı ancak despotik rejimler eliyle kurumsallaşıyor. ABD, AB, İsrail ve Suudi Arabistan’ın Müslüman Kardeşler iktidarına karşı nasıl bir blok oluşturduğu görmezden gelinemez. Mısır’daki darbe Gazze’ye yönelik yeni bir kuşatma ve İsrail’in güvenliğine taze bir katkıdır. Ancak darbe sonrasında zor durumda olan, sıkıntıda olan Müslüman Kardeşler ve İslami hareketler değildir.
Despotlar da Batılı efendileri de zor durumdadır. İslami Hareketler kuzu kuzu darbecilere teslim olmayacak. Mursi sessiz sedasız şapkasını alıp gitmeyecek. Tarihi kimse durduramaz, suları kimse tersine akıtamaz.”
