• 4 Kasım 2020

Trump ile Biden çizgisi arasında İslam dünyasına yaklaşım bağlamında bir fark var mı?

Adem Özköse, Youtube kanalı üzerinden hazırlayıp sunduğu ‘Sınırsız’ programında Kenan Alpay’ı konuk etti.

Kenan Alpay, katıldığı ‘Sınırsız’ programında ABD seçimlerinden Fransa’nın İslamofobik politikalarına, IŞİD’in sivillere yönelik eylemlerinden İzmir depremi sonrası öne çıkan tekbir tartışmalarına değin gündemdeki bir dizi konuya ilişkin tespit ve analizlerde bulundu.

Trump ile Biden çizgisi arasında bir fark var mı?

Adem Özköse’nin ABD’deki başkanlık seçimlerine ilişkin sorularını yanıtlayan Kenan Alpay, Trump ile Biden arasında kızışan rekabette kazanacak olanın kim olacağından ziyade bu iki isim etrafında şekillenen siyaset anlayışı arasında temelde bir fark olup olmadığı sorusunun çok daha önemli olduğunu söyledi.

Kenan Alpay’ın konuyla alakalı olarak öne çıkan tespit ve değerlendirmelerinden bazıları şöyle:

“Donald Trump’ın temsil ettiği siyasi çizgi ile Joe Biden’ın temsil ettiği siyasi çizgi arasında Müslümanlar açısından nasıl bir fark var? Hangisi mazluma, mustazafa, yolda kalmışa, yetime, garibe, gurabaya fayda sağlayacak ki onlardan bir hayr umalım? Gerçekten çok zor bir aşamadayız. Her ikisi de en azından İsrail politikasında ortak bir algıya sahipler. Ve Müslümanların, özellikle de Ortadoğu coğrafyasındaki Müslümanların darbelere, işgallere, tehcir politikalarına maruz kaldıkları dönemlerde Amerika’nın tutumu, politikası –ister Demokratlar döneminde olsun, isterse Cumhuriyetçiler döneminde olsun- hiç de hayra alamet gelişmelere maalesef işaret etmedi.”

Türkiye Fransa tarafından Radikalizmle özdeşleştirilmek İsteniyor

Fransa’da Macron’un start verdiği İslamofobik söylem ve politikaların da gündemde geldiği programda konuyu geniş bir açıdan değerlendiren Kenan Alpay, bunun hangi sosyolojik ve siyasal zeminde geliştiğini sorgulamanın önemine dikkatleri çekti.

Bu bağlamda Fransa’da bir devlet politikası olarak başlatılan İslamofobik söylemin Türkiye ile Fransa arasında Sudan’da başlayan, Doğu Akdeniz’de derinleşen ve Karabağ krizinde zirve yapan gerilimin bunda başlıca rol oynadığını belirten Kenan Alpay şunları söyledi:

“Bir dönemdir Fransa’nın Türkiye ile çok ciddi anlamda çıkarları sahada çatışmakta. Bu çatışma önce Libya meselesi üzerinden baş gösterdi, sonra Doğu Akdeniz krizinde iyice alevlendi ve hemen arkasından Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan son çatışmayla zirve yaptı. Ben Charlie Hebdo karikatürleri üzerinden Fransa’da en üst perdeden, en radikal bir biçimde dile getirilen bu tartışmaların, bu bölgede yaşanan siyasal, askeri, diplomatik, iktisadi çatışmanın bir tezahürü olarak çıktığını düşünüyorum.

Bu tansiyonun yükseldiği dönem Fransa’nın en başta Libya’da, sonra Doğu Akdeniz ve Mali’de geri adım atmaya mecbur kaldığı bir vasatta ortaya çıktı. Üzerine Azerbaycan meselesi gelince Türkiye’ye yönelik öfke kabarması artık kontrol edilemez bir noktaya geldi. Macron’un kamu binalarına Charlie Hebdo’nun çizmiş olduğu o iğrenç çizimleri yansıtarak İslam’a ve Müslümanlara meydan okuması tam da bu döneme denk geldi. Fakat şunu da unutmayalım ki; bu öfke kusumu iç içe geçmiş bazı sembolleri de içinde barındırıyordu. Asıl muhatap Azerbaycan olmasına rağmen ona bir şey denilmiyordu aslında çünkü Azerbaycan ordusunu donatan, stratejik ve taktik anlamda sahada destekleyenin Türkiye olduğunu bildiği için Türkiye üzerinden, Tayyip Erdoğan üzerinden adeta ‘radikal İslam ile savaşan bir Fransa’ figürünü çizerek Batı dünyasını Tayyip Erdoğan’a karşı arkasında toplama gibi bir girişimde bulundu.”

İçeriği Paylaşabilirsiniz

Karabağ Krizi İşgal Yanlısı ve İşgal Karşıtı Cephenin Fotoğrafını Netleştirmiştir

Sonra »

Özgür Olduğumuz İçin İmtihan Oluyoruz!..