Bilgi ve Erdem Öğrenci Topluluğu, Gazeteci-Yazar Kenan Alpay’ı “Düşünsel Savrulmalar ve Ahlaki Yozlaşmalardan Nasıl Kurtulacağız?“ konulu bir konferans vermesi için Malatya İnönü Üniversitesinde ağırladı.
İnönü Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonunda sunuculuğu Adem Korkusuz’un yaptığı program Ahmet İbrahim’in okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından program Akademik Danışman Hüseyin Polat’ın selamlama konuşması ile başladı. Akabinde açılış konuşmasını yapan Bilgi ve Erdem Topluluğu Başkanı Mahsum YAŞAR “Özünü dinden alan ahlaki ilke ve prensipler insanlık tarihi boyunca beşerin yolunu aydınlatmış, ihtiyaç duyduğu âb-ı hayatı insanlığın hizmetine sunmuştur. Modernleşme ile beraber tahrif edilen birçok ilke ve değer kafa karışıklığını arttırmıştır. Özellikle her türlü bilginin metaa dönüştüğü Günümüzde ise bunun dozu çok daha ileri boyuta ulaşmıştır. Ekonomiden, siyasete spordan , akademiye yozlaşma ve tahrifle karşı karşıyayız. Post-modernitenin köşe yazarı, sanatçı, akademisyen ve bir kısım teologlar marifetiyle hakikati buharlaştıran, İslami ilke ve değerleri tersyüz eden, nesilleri ifsad eden, gelenek ve örfü toptan reddeden uygulama ve yaklaşımları ciddi rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Dile getiren Yaşar ; Bütün bu dezenformasyon ve ahlâkî yozlaşmalardan arınıp arınmamızin uyanıp dirlmemizin ancak ve ancak Vahy-i Mübin ve Allah Resulü’nün sünnetini kendimiz ve yakınlarımız için kuşatıcı bir hayat tarzına dönüştürmekle mümkün olduğunu görmeliyiz. Diyen Yaşar Enfal süresinin 24 . Ayetinde geçen “Sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Allah’ın ve Resulü’nün çağrısına uyun “sözleriyle ilahi emirleri hatırlatarak Bilgi ve Erdem Topluluğunun bu niyetlerle kurulup programlarını icra ettiğini ifade etti.Sözü daha sonra konferansını yapması için Gazeteci-Yazar Kenan Alpay aldı.Konuşmasına “Bazen insan düşünsel olarak savrulduğunu bilmiyor. Birey merkezli hayat en büyük savrulmalardandır” sözleriye bireysel hayata vurgu yaptıktan sonra Kenan ALPAY şunları belirtti:”Şikâyetçi bir toplum şükretmeyi unutunca şikayetleri arttı. Şikayetler dertlerin bitmesine değil ümitsizliğin, umutsuzluğun kronik bir hal almasına sebebiyet verdi. Kimse kendisini savrulmuş görmüyor, yozlaşmış görmüyor kabahati hep dışarıda arıyor. Kabahati hep dışarıda arayan bir toplumun iflah olması ve ıslah olması mümkün değildir. “Biz kendi kendimize zulmettik, kendi nefsimize zulmettik. Kendimize haksızlık ettik” diyen Hz. Adem önce kendi nefsini hesaba çekmişti; o yüzden işe kendi nefesimizden başlamalıyız.”Kenan Alpay sözlerine şöyle devam etti:”Büyük sorunları halletmek küçük sorunları halletmekten daha kolaydır. “Ben Müslümanım” dediği halde birinin ırkçılığı, ayrımcılığı, nefret politikalarını üreten kişilerin peşine takılan müminlerin aralarında olmamaları gerekir.”Kenan Alpay, konuşmasına Aliye izzetbegoviç’in “Savaş meydanda kaybedilmez, asıl savaşı kaybetmek düşmana benzemekle olur” cümlesine atıfla yabancılaşmaya yönelik vurgularla devam etti.
Bu bağlamda ”Bireysel ve toplumsal anlamda geriye düşüp teknoloji alanında ilerliyoruz. Nasihat etmeyen ve nasihat edenleri sevmeyen toplumda hayır yok. Sürekli en büyük günahları göstererek kendi küçük günahlarımızı mazur görmeye başladık. Dışarıdan bakarak İslam öğrenilmiyor. Dışarıdan bakarak istikamet üzerinde bulunulamıyor” diyen ALPAY konuşmasını şu vurgularla tamamladı: “Selamı yaygınlaştırınız. İkram ediniz. Akrabanızı destekleyiniz. Yetime yoksula sahip çıkınız. Ömrünün bereketlenmesini isteyen akraba ziyaretine devam etsin. Ölümü çokça anın. Ölümü anmayı, hatırlatmayı unutuyoruz. Ölüm duygusu kalbimizden uzak durdukça şeytanın bize karşı kurduğu tuzaklara daha kolay düşme riskini taşıyoruz.” .Program kendisine yapılan Malatya kayısısı takdiminin ardından program son buldu.